Bakara Suresi'nin 102. ayeti şu şekildedir:
"Ve onlar, cilbabı öğretmek için iki meleğin Harut ve Marut adında olanlarına indirilen şeyi takip ettiler. Oysa bu ikisi sadece şeytanlara karşı Allah'ın izniyle bir şey öğretmek için gönderilmişlerdi. Halbuki onlar, kendilerine şirki öğreten bir şey öğrenmiyorlardı. Yine de insanlar, şeytanlardan ve eşlerinden birini veled edinmiş oldular. Oysa onların ne onlara, ne de onlardan Allah'a bir zarar verme güçleri vardır. Onlar ise Allah’a karşı nasıl isyan ediyorlarsa öyle isyan etmektedirler. Artık Allah'ın azabı üzerinize olsun!" (Bakara, 2/102)
Bu ayet, İsrailoğulları'nın şeytana uyan ve şirke saplanan bir grup insanı anlatmaktadır. Söz konusu kişiler, sihir yapma konusunda ihtisas sahibi olan ve bunu öğretebilecek nitelikte olan iki meleğin, Harut ve Marut'un şeytana karşı koyma ve korunma yöntemlerini öğretmek için gönderildiklerini öğrenmiştir.
Ancak, bu kişiler meleklerin öğretemeyeceği şekilde şirk işlemeyi öğrenmişlerdir. Şirk, Allah'a ortak koşma ve O'na denk bir güç veya varlık inanma anlamına gelmektedir. İsrailoğulları bu şekilde şirk işledikleri için Allah'ın azabı üzerlerine gelmiştir.
Ayet, bu olayın bir uyarı olarak anlatıldığı ve insanların şeytana ve nefislerine uymaktan kaçınması gerektiğini ifade etmektedir. Aynı zamanda Allah'ın azabının gerçekleşmesi durumunda hiçbir varlığın Allah'ın kaderini değiştiremeyeceğinin ve gücünün olmadığının altı çizilmektedir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page